
Aslında önceki yazıdan devam ediyoruz. Memlekette yaratılan/yaşanan iklimde eleştiri giderek ihanetle eş değer bir duruş olarak kabul edildi. Eleştiri …
Aslında önceki yazıdan devam ediyoruz.
Memlekette yaratılan/yaşanan iklimde eleştiri giderek ihanetle eş değer bir duruş olarak kabul edildi. Eleştiri aslında muhatabını geliştiren, dönüştüren, çeki düzen vermesini talep eden, faydalı bir uyarı diliydi. Eleştirilenin olgunluk sınavı, demokrasinin turnusol kağıdı ve çoğulculuğun olmazsa olmazıydı.
Eleştiri bir itirazı barındırırdı. Kamil olan için fırsattı. Dönüp kendisine bakacağı bir aynaydı. Ders çıkarılması halinde hataların ayıklandığı bir elek vazifesi görürdü. İnsanın/kurumun olgunluk sınavıydı. Ego ile mücadelenin biricik anahtarıydı.
...(yazının devamı için aşağıya tıklayın)
Kaynak: http://t24.com.tr/yazarlar/ridvan-akar/elestirinin-ihaneti-ihanetin-elestirisi,10642
T24 - Rıdvan Akar Son Köşe Yazıları
- 16 Eylül 2020 - Suna Kıraç'ın ardından: Yaşamı ve yaptıklarıyla ölüme inanmadı, ömründen uzun idealleri vardı…
- 17 Kasım 2016 - Trampetsiz 15 Temmuz
- 11 Kasım 2016 - Beşiktaş’ın Feda(i)si ve Şeref’lerine dair bir öykü
- 18 Şubat 2015 - Şimdi de ona dokunan yanıyor
- 8 Şubat 2015 - 'Ben yaptım oldu' sistemi
- 2 Şubat 2015 - 15 bin işçi 24 patrondan büyüktür
- 19 Ocak 2015 - Mağduriyet paratonerleri
- 9 Ocak 2015 - Acıları yarıştırmak
- 27 Aralık 2014 - Ülkenin yarısını kim yönetiyor?
- 19 Aralık 2014 - Demokrasi yaşanmaz, öğrenilir
- 13 Aralık 2014 - Pazartesi sabahı ne yapacaksınız?
- 4 Aralık 2014 - Şair yanılmıştı!
- 1 Aralık 2014 - Gaza gelmek ya da siyasette feraset
- 25 Kasım 2014 - Adalet sağcı bir kavram mıdır?
- 20 Kasım 2014 - Eleştirinin ihaneti, ihanetin eleştirisi